Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Ayten Görgün, öğretim hayatına yurtdışını sığdıranlardan. 1990-1992 yılları arasında İngiltere de İngiliz dili, 2002 de ise British Councilin Chevening Full Bursu ile editörlük/web tasarımı eğitimleri aldı. "İngiltere özetle şahane idi" diyor.

Şu anki mesleğiniz ve iş tanımınız nedir?
Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak çalışmaktayım. Haftada 12 saat ders veriyorum, her yıl en az iki bilimsel makale yazmaya çalışıyorum, yaklaşık 60 öğrencinin öğrenci danışmanlığını yapıyorum, üniversitenin aylık yayın organı Kadir Has Dergi'nin yazı işleri müdürüyüm, üniversitenin tanıtım timlerinden Tim8 in başkanıyım, fakültede düzenlenen ulusal/uluslararası konferansların düzenleme komitelerinde çalışıyorum. Bunun dışında üniversitenin ve fakültenin idari diğer işlerinde de görev yapıyorum.

Öz geçmişiniz?
İstanbul Üniversitesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Ana bilim Dalında yüksek lisans yaptım. Doktoramı ise İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Ana bilim Dalından aldım. Sabah, Hürriyet ve Milliyet Gazeteleri'nin Dizi-Araştırma ve Haber-Araştırma Servislerinde 11 yıl muhabir olarak görev yaptım. Global Tanıtım ve Halkla İlişkiler Şirketinde medya direktörü, İdea Halkla İlişkiler Şirketinde ise müşteri direktörü olarak çalıştım.

Yurtdışında hangi yıllar arasında, ne üzerine eğitim aldınız? Yurtdışına gitme kararınızda en fazla ne etkili oldu?
1990-1992 yılları arasında İngiltere de Rumney College da Proficiency seviyesinde İngiliz Dili üzerine eğitim aldım. 2002 yılında British Council in vermiş olduğu Chevening Full Bursu ile de editörlük/web tasarımı eğitimleri aldım. Yaşam boyu eğitime, kendini geliştirmenin sürdürülebilir olması gerektiğine inananlardanım. Farklı kültürlerde, farklı eğitim modellerinin bu amacıma yardımcı olacağını düşündüm.

Yurtdışında eğitim gördüğünüz süre boyunca, okul dışında neler yaptınız?
Hemen kütüphaneye üye oldum ve bol bol kitap okudum. Bol bol gezdim. Bol bol sinemaya gittim. Bisiklete bindim. Latin dansları eğitimime devam ettim, kaya tırmanışı eğitimime devam ettim.

Sosyal hayatınız nasıldı?
Hafta sonları arkadaşlarımla etnik müziklerin çaldığı (Latin, Meksika, İspanyol, Türk, Afrika vb.) publara gidip dans ettik. Evde partiler düzenledim. Londra ya geziler organize ettim. Şahane idi, özetle.

Yurtdışında aldığınız eğitimin bugünkü iş yaşamınıza ve kişiliğinize nasıl bir etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?
Ne kadar farklı kültürleri tanırsanız o kadar daha hoşgörülü bir insan oluyorsunuz diye düşünüyorum. İngiltere de birçok ülkeden insan yaşıyor. Pakistanlısı, Hintlisi, Afrikalısı gibi. Yabancı bir ülkede yaşamını yeniden kurabilmek size hayat içinde bir hayatı kapatıp, bir hayata başlama cesareti veriyor. Bu ayda bir iş değiştirmek, eş değiştirmek anlamına gelmesin. Yani üç yıl sonra işinde her şey yolunda iken yeni bir iş teklifi aldığında o teklifi çabuk değerlendirebilme cesaretini veriyor, tek başına ayakları üzerinde kolayca durabilme özelliğiniz. Farklı eğitim sistemlerinden, farklı bakış açıları ile eğitim almak önemli. Farklı kültürler içinde yaşamak da insanın vizyonunu derinleştiriyor.