Promar Endüstriyel Kimyasallar şirketinin Kalite Lojistik Müdürü Nurgül Küçük, İstanbul Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra İngilizcesini geliştirmek için İngiltere'’yi tercih etti. 

Promar Endüstriyel Kimyasallar şirketinin Kalite Lojistik Müdürü Nurgül Küçük, İstanbul Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra İngilizcesini geliştirmek için İngiltere’yi tercih etti. Kendisiyle yaptığımız görüşmede yurtdışı deneyimlerini bizlerle paylaştı.

Bize biraz kendinizden ve işinizden bahseder misiniz?  

1982 Bulgaristan doğumluyum. 1989 döneminde gerçekleşen toplu göç ile birlikte Türkiye’ye taşındık. O zamandan beri İstanbul’da yaşıyorum. Promar Endüstriyel Kimyasallar şirketinde Kalite Lojistik Müdürüyüm. 2 yıl önce Laboratuar Sorumlusu olarak başlamamın ardından 2008 Eylül ayında Kalite Lojistik departmanına geçtim.  

 
Hangi okullarda ne üzerine eğitim aldınız? 

Liseyi bende birçok şeyin temelini atan Pertevniyal Lisesinde okudum, ardından 2006 yılında İstanbul Üniversitesi Kimya Mühendisiliğini bitirdim. Londrada 6 ay kadar İngilizce dil kursuna katıldım. 2010 yılı için de MBA yapma planım var. 

Yurtdışı tecrübeleriniz oldu mu?

Üniversiteyi bitirmemin ardından İngilizcemi geliştirmek için İngiltere’ye gittim, 6 ay kadar Londra yakınlarında olan Walton on Themes kasabasında kaldım. Ayrıca çeşitli iş gezileri için Almanya’da bulundum. 

İngilizcenizi nasıl geliştirdiniz?

Lisede ve üniversitede yoğun bir şekilde İngilizce dersler aldım, fakat bir dili tamamıyla öğrenmenin tek yolu o dilin konuşulduğu ülkede yaşamak olduğunu bildiğimden okul sonrasında İngiltere de kalma planlarım hep vardı. Üniversiteden mezun olur olmaz İngiltereye gittim, orada edindiğim sosyal çevre birincil olarak pratiğimin gelişmesinde çok büyük rol oynadı. Onun dışında İngilizce yayınları izlemek de kelime öğrenmede çok etkili bir husus oldu. İlgi alanlarıma giren dergiler ya da kitaplar okumak da bana çok yardımcı oldu. 

Yurtdışında bulunduğunuz süre içinde sosyal hayatınız nasıldı?

İlk başlarda herkes gibi arkadaş edinmekte zorluk çektim, belirli bir süre adaptasyon süresi olarak görüyorum, İngilizce dil kursuna başlamam ile birlikte arkadaş çevrem oluşmaya ve gelişmeye başladı. Arkadaşlarımla geçirdiğim zamanlar oldukça keyifliydi, farklı kültürlerden çok farklı insanlar tanımak enteresan tecrübeler edinmeme yardımcı oldu. Hala haber aldığım ve yazıştığım arkadaşlarım var. 

Bu deneyimlerinizin kariyerinize nasıl bir etkisi oldu? 

İngilizce bilmem, akıcı konuşma yeteneğimin olması ve özellikle de yurtdışında yalnız yaşamış biri olmamın bana kattığı artılar tartışılmaz. Globalleşen dünyada artık yerli ya da yabancı firma olsun ithalat ve ihracat firmaların temel işlemlerinden birileri, dolayısıyla İngilizce bilmek, yabancılarla rahat iletişim kurabilmek ve bu özgüvene sahibi olabilmek firmalar tarafından birinci derecede aranan bir özellik.

Ayrıca bir mühendis olarak her türlü literatür takibi yada araştırmalarınızda bulabileceğiniz İngilizce kaynak sayısı tartışılmaz ki Türkçe kaynaklardan kat kat fazla. Artık dünyayı ve gelişmeleri takip etmenin en birinci basamağı İngilizce bilmek diyebilirim. İngilizce bilmediğiniz  zaman hep bir adım geride kalacağınız açık.

Kişisel olarak yurt dışında edindiğim deneyimler bana öncelikle işe giriş aşamamda çok yardımcı oldu, sonrasında ilerleme kat etmemdeki rolü de Yabancılarla çok rahat iletişim kurabilmemdi. Kişisel çabalar ve özellikler de tabii ki kariyerinizin oluşması ve gelişmesinde etkili. 

 
Sizce yurtdışında öğrenim görmenin sizde neden olduğu en büyük değişim, size kattığı şey ne oldu? 

Yeni bir çevrede farklı bir kültürü tatmak, farklı arkadaşlar edinmek ve bunları yalnız yaşamak insanın önce özgüvenini sonrada dünyaya bakış açısını oldukça değiştiriyor.   

Yurtdışında eğitim almak isteyenlere tavsiyeleriniz neler?

Kesinlikle ertelenmemesi gereken ve bence her gencin yaşaması gereken bir tecrübe. Adaptasyon süresi boyunca morallerini yüksek tutmaları ve olabildiğince sosyal olmalarını öneririm.

Orada bulunulan dönemi profesyonel iş hayatına atılmadan önceki en kıymetli zaman olarak görsünler. Olabildiğince keyif almak, bulunduğu bölgenin tüm nimetlerinden yararlanmak ve geniş bir arkadaş çevresi bence onlara harika zamanlar geçirtecek ve amaçlarına ulaşmalarına da çok fazla yardımcı olacaktır.

  • Paylaş: